ConfigMgr 25 yaşında
Geçtiğimiz haftanın sonlarında ConfigMgr’ın çeyrek yüzyıl gibi müthiş bir kilometre taşına ulaşması hakkında yazmıştım. Bugün bu inanılmaz ürünün hikayesini daha da baştan anlatmak, birkaç duyuru paylaşmak ve Bilgisayar Yönetimi sektörünün ortaya çıkmasına neden olan bu ürünün doğuşu ve büyümesini ayrıntılarıyla ele alan harika bir yeni belgeseli (bekle bizi Sundance!) sizlere ilk kez sunmak istiyorum.
Şimdi ConfigMgr duyurusu:
Ulaştığımız bu kilometre taşını düşünürken, işte bu işin belki de daha önce hiç duymadığınız hikayesi:
Nasıl Başladı?
Geçtiğimiz haftanın sonlarında Hermes Projesi’nin orijinal vizyon belgesini yani “belirtim”ini yeniden okudum. Bu belgeyi yıllardır görmemiştim. ConfigMgr’ın orijinal vizyona ne kadar bağlı kaldığını görmek harikaydı. Bu belgede tarif edilen temel yapı taşları bugün hala kullanılıyor ve ürünün temelleri arasında yer alıyor.
1992 yılına gelindiğinde Microsoft’un orijinal misyonu (her ev ve her masada bir bilgisayar) kritik yoğunluğa erişiyordu. Kurumlar hızlı bir şekilde terminal öykünme modelinden x86 dağıtılmış bilgi işlem modeline geçiş yapıyordu, ancak büyük ölçekte bilgisayar yönetmeye yönelik bir çözüm yoktu. Ekip, Hermes Projesi’nin etkili olması gerektiğini biliyordu.
Orijinal Sistem Yönetimi Sunucusu (SMS) ekibi, iki tam zamanlı çalışan geliştirici ile Ken Pan adlı bir stajyerden oluşuyordu. Ben 2003 yılında ekibe katıldığımda ise Stajyer Ken 150 mühendisten oluşan geliştirici ekibinin başındaydı. Ken, o günden beri bana bağlı olarak SCCM ve Intune’la ilgili mühendislik faaliyetlerimizin hep başında oldu!
İlginç bilgi: İlk SMS sürümüne 245 numarası verilmişti. Peki neden 1 değil? O sırada Windows, sürüm 300’e ulaşmıştı ve ekip çok geride kalmış imajı vermek istemiyordu. 300’e çok yakın bir rakam seçmenin de biraz şüpheli görüneceğinin farkındaydılar. Bu nedenle 245’i seçtiler!
SMS, 7 Kasım 1994 tarihinde resmi olarak kullanıma sunuldu. Bu ilk sürümün yayımlanması iki yıldan fazla devam etti. Bugünse her ay yeni bir insider sürümü yayımlıyoruz!
İlk kullanıma sunum sırasındaki büyük olaylardan biri de Bill Gates’in SMS’nin şirket genelinde dağıtılacağını söylemek için tüm Microsoft çalışanlarına bir e-posta göndermesiydi. Hep bir mühendis olarak kalan Bill, e-postasında isterseniz SMS yazılımını makinenizden nasıl kaldırabileceğinizi de açıklamıştı. (:
İsteyenlerin okuyabilmesi için o e-postayı da bu yazının altına ekledim.
Mimariyi İleriye Taşıma
SMS 1.0, 1.1 ve 1.2 kısa aralıklarla kullanıma sunuldu ve bunun sonrasında yeni bir pazar doğmuş oldu. Ekip hiç vakit kaybetmeden SMS 2.0 üzerinde çalışmaya başladı.
İşler bu noktada biraz… karıştı.
Doğruyu söylemek gerekirse biz de bazı kötü kararlar aldık. Büyüme odaklı zihniyetin en önemli parçalarından biri hızla öğrenebilmektir. Bu da en baştan beri SMS ekibinin temel özelliklerinden biri olmuştur.
İstemci-sunucu uygulamalarının mimarisi 1992 yılından beri ciddi derecede değişmişti. Ekip, bu nedenle SMS’nin ölçeği ve performansını bir üst seviyeye taşımak için 1997-98 yılları boyunca çalışarak SMS sunucu altyapısını neredeyse baştan yazdı. Ayrıca, Windows Server 2000’de sunulacak olan özelliklerle tümleştirme sağladılar. SMS mimarisinin en güncel teknolojilere sahip olması için yeniden yazıldığı ilk durum buydu.
SMS 2.0, Ocak 1999’da yayımlandı ve bunun sonucunda ürünün benimsenmesi ve kullanımı arttı. Ben o sırada SMS’nin en büyük rakibi Novell’de Novell ZENworks ekibinin başındaydım. SMS müşterileriyle toplantı yaparak ayrıntılı Dizin tümleştirmesine sahip kullanıcılara (kimlikler) odaklanmış, ZENworks’ü farklı kılan özelliklerden bahsetmeye ne kadar çok zaman ayırdığımı hatırlıyorum!
Bu yazıyı yazarken SMS 2.0’a gizli bir mesaj yerleştirildiğini hatırladım. Gizli mesaj, ürün üzerinde çalışmış olan kişilerin ad ve fotoğraflarının gösterildiği bir videoydu. Bu hafta o videoyu tekrar seyrettiğimde bir isim öne çıktı:
Evet, benim patronum ve Microsoft’un Başkan Yardımcısı Terry Myerson. Bütün büyük insanların yolu bir noktada SMS’den geçmiştir diyebiliriz herhalde. (:
Ben SMS ekibine katıldığımda SMS 2003 adını alacak ürün üzerinde çalışılmaya başlanmıştı.
SMS 2003’te bir kez daha ürünün büyük bir kısmı baştan yazıldı. Önemli bir dönüm noktası, düzeltme eki uygulama konusunda SMS’yi WSUS ile uyumlu hale getirmekti. Böylece, buluttan Microsoft düzeltme eki uygulama (Windows Update) tüketiciler ve Kurumsal müşteriler için uyumlu hale geldi. WSUS, Windows Update ile aynı unsurları kullanır ancak veri merkezinizde çalışır.
Her ay 1 milyardan fazla cihazı güncelleştiren Windows Update dünyanın en büyük Bulut hizmetlerinden birisi. Bunu bir düşünelim: Günümüzde genel bulut alanında Microsoft’u öne çıkaran en önemli özelliklerden biri hibrit çalışma olanaklarımız ve genel bulutumuzu veri merkezinizde çalıştırabilmenizi sağlamamızdır. Windows Update’in veri merkezinizde çalıştırılması (WSUS) bunun öncüsüydü ve buluta bağlı olup hibrit çalışmanın belki de ilk örneğiydi. Söz konusu dönemde dizüstü bilgisayar kullanımı da hızla artmaya başlamıştı ve bağlı olmadan veya kısmen bağlı bir şekilde çalışabilecek yeni bir istemci geliştirmemiz gerekiyordu.
SMS 2003’ü yayımlama zamanı yaklaştıkça her cuma günü şirketten bir grupla bir araya gelip projenin durumunu değerlendirmeye başladık. Bu toplantılara davet edilen en önemli gruplardan biri de Microsoft BT departmanıydı (MSIT). Şirkette daha önce benzeri görülmemiş bir kararla BT ekibine SMS 2003’ün hazır olmadığını düşünüyorlarsa ürünün kullanıma sunulmasını veto etme yetkisini verdim. MSIT, o günden beri ilk ve en büyük müşterimiz oldu. Ayrıca, ilk sürümler hakkında bize çok faydalı geri bildirimler sağlıyorlar.
Bugün Microsoft’ta tek bir ConfigMgr dağıtımı aracılığıyla 500.000’den fazla bilgisayar ve mobil cihazı yönetiyoruz (bu cihazları aylık 100 milyon etkin cihaz içinde saymıyoruz). Aylık sürümlerimizi oluştururken Microsoft’ta sürekli olarak yeni parçalar dağıtıyoruz. Yani kesinlikle kendi ürünümüzü kullanıyoruz. Bir başka ilginç bilgi: Ekibim ConfigMgr’ın şirket içi dağıtımını da yürütüyor. Bir işi anlamanın en iyi yolu yaparak öğrenmektir!
2003 ile 2007 yılları arasında iki “Özellik Paketi” yayımladık. Yeni işlevler sunmak için tamamen yeni bir ürün geliştirene kadar beklemek istemediğimizden özellikleri kullanıma sunma konusunda böyle bir inovasyon yaptık. İlk Özellik Paketiyle düzeltme eki uygulama konusunda WSUS ile tamamen uyumlu hale geldik. İkinci Özellik Paketinde ise İşletim Sistemi Dağıtımı işlevini kullanıma sunduk.
O döneme ait en güzel anılarımdan biri, Kasım 2003’te Avrupa’daki bir etkinlikte yeni İşletim Sistemi Dağıtımı olanaklarını göstermek için hazırladığımız bir tanıtımdı. Bill Gates açılış konuşmasını yapıyordu ve konuşmanın “SMS’deki Yenilikler” bölümü sırasında arkasındaki duvarda canlı bir şekilde 100 bilgisayarda yükseltme işlemi gerçekleştirdik. Bu tanıtıma “Ateşten Duvar” adını taktık.
Burada tanıtımı iş başında görmek için arkasındaki duvara bakan Bill’i görüyorsunuz:
Bu da tanıtımı gerçekleştiren cesur SMS ekip üyelerinin bir fotoğrafı:
Etki Yapma
Bill ve Steve, 2004 sonbaharında Microsoft yerleşkesinin dışında şirketin farklı bölümlerinden az sayıda üst düzey yöneticinin katıldığı bir toplantı düzenledi. Günün son etkinliği Bill ve Steve ile açık bir soru-cevap oturumuydu. Birisi Bill’e “son bir yıl içinde Microsoft açısından gerçekleşen en önemli olayın” ne olduğunu sordu. Bill şöyle yanıtladı: “SMS ve Active Directory’yi en uygun hale getirdik. Bu ikisi bundan sonra bizim için çok değerli varlıklar olacak.”
O günü hâlâ profesyonel kariyerimin en iyi günlerinden biri olarak görüyorum!
2007 yılında System Center markasıyla uyumlu hale getirmek için ürünün adını “SMS” yerine “ConfigMgr” olarak değiştirdik. Desired State Configuration (DSC), müşterilerin talep ettiği en son yenilikçi senaryoydu. DSC’nin gerektiği biçimde çalışmasını sağlamak için mimariyi bir kez daha değiştirdik. Yönetim deneyimini de tamamen baştan tasarladık.
Şubat 2011’de SCCM 2012 ile ilgili mühendislik çalışmalarımızın ortasındayken Satya, Sunucu ve Araçlar İş Kolunu (STB) devralıp adını Bulut ve Kurumsal Faaliyetler (C+E) olarak değiştirdi ve benim patronum oldu. İlk yüz yüze toplantımız için Satya ofisime geldi ve toplantının çoğunu beni bir insan olarak tanımaya ayırdı. Yıllar boyunca doğrudan Satya için çalışmak ve onun inanılmaz ve sorgulayıcı doğasından, büyüme odaklı zihniyetinden ve mütevazı bir yardımcı şeklindeki liderlik yaklaşımından ders almak mükemmel bir deneyimdi. Satya, bu sürüm sırasında ConfigMgr’ın geleceği ve mimarisi üzerinde çok büyük bir etki bıraktı.
ConfigMgr 2012 ile mimari ve deneyimin artık sadece cihazlar değil, kullanıcıların üzerinde de odaklanmasını sağlayarak mimariyi tersine çevirdik.
Müşteriler, mobil kullanımın gelecekte çok büyük bir rol oynayacağını belirtiyordu. Mobil olanın sadece cihazlar değil insanlar da olacağını anladık. Bu bilginin ışığında mimariyi daha az donanım gerektirecek şekilde ciddi ölçüde düzleştirdik ve ölçeklendirme sınırlarını çok daha yukarı taşıdık. Buluta yolculuğumuz bu noktada gerçekten çok ciddi bir düzeye ulaştı; ConfigMgr’ı Microsoft Intune’a bağladık ve Intune, ConfigMgr’ın uç sistemi rolünü üstlendi.
Bu hibrit yapılandırma, bulutta inovasyon yapmamıza ve sonra hibrit dağıtım sayesinde şirket içi ConfigMgr’a yeni değer sunmamıza olanak sağlayan model haline geldi. Bulutun o güne kadar mümkün olmayan senaryolara fırsat tanıyacağına inanmıştık. Satya, bulutun cihaz yönetimi üzerinde yaratabileceği etkiyi görmüştü. Bizi bu konuda denemeler ve inovasyon yapmaya teşvik etti.
ConfigMgr Buluta Çıkıyor
Bir sonraki mimari değişim açık arayla en zoruydu.
Windows 10’un bir hizmet olarak sunulacağını ve her yıl birçok güncelleştirme yapılacağını öğrendiğimizde ConfigMgr’ın da aynı yöntemi benimsemesi ve buluta geçmesi gerektiğini anladık.
Önümüzde gerçekten zorlu bir iş vardı.
ConfigMgr, o güne kadar sürümlerini 2-3 yılda bir sunmuştu. SCCM 2007’yi hayata geçirmek için yaptığımız ilk planda kodun tamamlanması ile ürünün yayımlanması arasında istikrar sağlama çalışmaları ve beta sürümleri için 16 ay ayrıldığını hatırlıyorum. 16 ay! Yılda birkaç defa yayımlama temposuna uyabilmek için ConfigMgr’a SaaS niteliği kazandırmamız gerektiği belliydi.
Böyle zorlu bir iş karşısında dikkatle ConfigMgr’ı yakından tanıyan, büyüme odaklı bir zihniyete sahip ve müşteri tabanımıza tutkuyla bağlı mühendisler ve program yöneticilerinden oluşan bir ekip seçtik. Bu işi başarmanın tek yolunun görevine odaklanmış küçük bir ekiple tüm mimariyi baştan aşağı değiştirmek ve temelden buluttan başlayarak bulut aracılığıyla sunulan bir hizmet oluşturmak olduğuna inanıyorduk.
Bu değişimi tamamlamamız gereken zaman aralığına baktığımda normaldeki aşırı iyimserliğime biraz kuşkunun eklendiğini itiraf etmeliyim. Tüm işlerin bu denli hızlı halledilebilmesi akıl alır gibi değildi.
Sonucun ne olduğunu şimdi hepimiz biliyoruz: Son derece odaklı çalışan bu mühendislik ekibi tüm beklentileri aştı ve bilgisayar yönetimine getirdiği bulut tabanlı yeni yaklaşımla ayda bir sürüm yayımlamamızı mümkün kıldı. Bu güncelleştirmelerin izlenmesinde geleneksel sürüm numaralarını (ör. 2003, 2007, 2012) bırakıp sürümleri ay/yıl şeklinde adlandırmaya başladık. Bu nedenle 2015’in 11. ayında yayımlanan ilk sürümün sürüm numarası 1511 oldu.
O günden beri ConfigMgr için her ay bir insider sürümü ve yaklaşık 4 ayda bir Güncel Dalı ana sürümü yayımlıyoruz.
Bu proje kesinlikle bugüne kadar katıldığım en inanılmaz mühendislik çalışmalarından biriydi.
Bulut aracılığıyla sunulan bu yeni modele müşterilerin tepkisi de harika.
Şu grafiğe göz atın:
ConfigMgr kullanıcı tabanının yarısından biraz fazlası şimdiden yeni güncel dalı modeline geçiş yaptı ve şu anda etkin olarak yönetilen ve telemetri verisi gönderen 100 milyonun üzerinde cihaz var.
İnanabiliyor musunuz, 100 MİLYON!!!!
Bildiğim kadarıyla tüm dünyada aylık etkin kullanıcı veya yönetilen cihaz sayısı 100 milyonun üzerinde olan ve bunlardan telemetri verisi alan sadece 3 kurumsal hizmet var: Office 365, Azure Active Directory ve ConfigMgr. Peki bunların ortak noktası nedir? Üçü de tümleşik Microsoft 365 teklifinin parçası.
Bu grafikte 1511 sürümünden beri yayımlanan ConfigMgr Güncel Dalı ana sürümlerinin benimsenme rakamları gösteriliyor. Bu verileri gerçek zamanlı olarak gösteren bir panomuz var ve her pazar sabahı saat 8.30’da bu grafiği tüm ekibe gönderiyoruz.
Pazar sabahları saat 8.30’un benim için haftanın en zevkli anlarından biri olduğuna emin olabilirsiniz.
Bu yükseltme, ConfigMgr için bugüne kadar gerçekleşen en hızlı yükseltme oldu. Grafikten her yeni sürümde ürünün benimsenmesinin (çizginin soldan sağa eğimi benimsenme oranıdır) daha hızlı ve daha yüksek sayıda gerçekleştiğini görebilirsiniz. Sürümlerin bu denli sık aralıklarla yapılmasına ConfigMgr kullanıcılarının nasıl bir tepki vereceğinden ilk başta biraz kaygılıydık. Ancak, bize olan güven ve inancınıza hayran ve minnettar kaldık.
Hermes Projesine duyulan ilgi ve tutku hiç olmadığı kadar yüksek bir seviyeye ulaştı.
Sırada Ne Var?
Buluta olan yolculuğumuza ConfigMgr Güncel Dalının Kasım 2015’teki 1511 sürümüyle başladık. O noktada bu sürümün ulaşmamız gereken hedefe doğru atılan önemli bir adım olduğunun farkındaydık. Daha yapılacak çok işimiz olduğunu da görebiliyorduk.
1511 sürümünden beri inovasyon yapma hızımız daha da arttı. Kurumlar büyük bir hızla mobil cihazlara bağlı bulut hizmetlerinin temel bir rol oynadığı bir dünyaya geçiyorlar. Bu hızlanan ortamda size ihtiyacınız olanları sağlayabilmemiz için, ConfigMgr altyapısı gerçek bir bulut hizmetine dönüşme yolunda büyük adımlar attı. Sürekli olarak yeni özelliklerle güncelleştiriliyor, bulutun yapay zeka özelliklerinden yararlanarak ihtiyaçlarınıza uyuyor ve gerekli korumayı sağlıyor, dünya çapında 100 milyonlarca cihaza ölçeklendirilebilen bulut tabanlı bir hizmet şeklinde size sunuluyor.
Tüm bunlar bana dünyanın dört bir yanından BT liderlerinden en sık duyduğum şeyi hatırlatıyor: Bu liderler, işlerini halletmek için kendileri ve ekiplerinin uğraşmak zorunda kaldığı karmaşıklıktan bıkmış durumdalar. Kurumlar, yaptıkları dağıtımları basitleştirebilecekleri bir yol arıyor ve kullanıcılarının her cihazda çalışabilmesine olanak tanıyacak, aynı zamanda ihtiyaç duydukları yönetim ve güvenlik özelliklerini sağlayacak birleşik bir yöntem istiyor. Microsoft 365 işte bu amaçla geliştirildi. M365, kullanıcıların daha fazlasını başarmasına olanak tanıyan modern, güvenli çalışma alanını ve tümleşik bulut hizmetlerini sağlar. BT biriminin Kullanıcıların Sevdiği ve BT’nin Güvendiği zengin ve destekleyici çalışma ortamını sağlayabileceği şekilde tasarlanıp geliştirildi.
Yıllardır kullanmakta olduğunuz Windows, Office, Active Directory, ConfigMgr gibi Microsoft ürünlerinin gelişiminde sıradaki adım bu. Üstelik, Microsoft 365 ile hepsini buluta geçirdik. Tüm dünyada kurumsal müşteriler buluta geçiyor ve Hizmet Olarak Windows 10, Office 365, EMS hizmetlerini kullanıyor. ConfigMgr mimarisinin gelişiminde de sıradaki doğal adım bu.
Bugün dünya çapında hemen hemen tüm kurumsal müşteriler ve ticari işletmeler için başlangıç noktası Active Directory, Grup İlkesi (GP) ve ConfigMgr’ı kullandıkları şirket içi bir model. Daha basit ve modern bir modele geçme isteği güçlü ancak bu yeni modele geçiş her zaman kolay olmuyor. Kurumların bir düğmeye basıp kullanıcılarını/cihazlarını AD/GP/ConfigMgr üçlüsünden AAD/Intune‘a taşımaları mümkün değil. Bizden istediğiniz bu geçişi daha kolay ve hızlı hale getirip riskleri ortadan kaldıracak bir köprü sağlamamız. Kurumların şirket içi Exchange’den Exchange Online’a geçişini izleyerek bu alanda pek çok şey öğrendik.
Bugün, buluttan modern yönetime geçişi hızlandırmaya yardımcı olacak köprü olan ve bir dizi yeni özellik içeren Ortak Yönetim‘i duyurmaktan heyecan duyuyoruz. Fall Creators Update sonrasında bir Windows 10 cihazı aynı anda hem şirket içi Active Directory’ye (AD) hem de Azure AD’ye katılabilir.
Ortak yönetim, bu geliştirmeden yararlanarak cihazın hem ConfigMgr aracısı hem de Intune MDM tarafından yönetilmesine olanak tanıyor. Modern yönetime geçiş artık atlamanız gereken bir uçurum değil. Ortak yönetim sayesinde buluta yolculuğunuzun her adımını kurumunuz için en uygun şekilde ve hızda yürütebilirsiniz.
ConfigMgr tarafından yönetilmekte olan cihazları ConfigMgr konsolunda alıp yönetilmeleri için Intune’a kaydetmeyi kolay bir hale getirdik. Ardından buluta taşımak istediğiniz ilk iş yükünü seçiyorsunuz (tek yapmanız gereken bir kaydırma çubuğunu ConfigMgr’dan Intune’a geçirmektir) ve bu iş yükü buluta taşınıyor.
Microsoft 365’in eşsiz özelliklerinden biri, bu ortak yönetim senaryosunda ConfigMgr ve Intune’un sürekli iletişim halinde olması. İş yükleri taşındıkça kullanıcı ve cihazların her bir özniteliği için yetkili kaynağın hangisi olduğu (Intune veya ConfigMgr) anlaşılıyor ve bu sayede birbiriyle çakışan ilkelerin uygulanması önleniyor.
Bu yöntem sayesinde Windows 10’a ve buluttan modern yönetime geçiş son derece hızlanacak.
* * * * *
Bu yazıyı yazarken hatıralarımda inanılmaz bir yolculuğa çıktım. SMS/ConfigMgr/Intune’un benim, ailemin, bu projelerde çalışan binlerce mühendisin ve bu ürünü kullanmış olan ve kullanmaya devam eden milyonlarca BT uzmanının hayatları üzerinde dev bir etkisi oldu. Bu ürünü ve bu topluluğu çok seviyorum.
Bugün sunduğum ConfigMgr’ın tarihiyle ilgili belgeselin hazırlanmasını izlemekten de büyük keyif aldım. Ancak bu sadece belgeselin 1. Bölümü. Üstelik, 2. Bölüm çok daha önemli. Bunun nedeni, 2. Bölümü sizlerin hazırlayacak olması.
Ignite’a katılıyorsanız Microsoft standının yönetim ve güvenlik bölümüne uğrayarak hikayenizi anlatın. Basit talimatları burada bulabilirsiniz.
Ignite’a katılmıyor olsanız da belgeselde yer almak çok kolay. ConfigMgr ile ilgili anı ve hikayelerinizi aka.ms/ConfigMgr25 adresine yükleyin. Basit talimatları burada bulabilirsiniz.
Sizden aldıklarımızla 2. Bölümü hazırlayacağız. Bu videonun adını da düşündük:
“İnsanların Dilinden ConfigMgr’ın Hikayesi”
İzlemek için şimdiden sabırsızlanıyorum.
_______________________________________________